Kiraz 2016 model ve henüz 24.300 km de. Geçtiğimiz kış hiç kullanılmadan bir evin içinde sekiz ay bekledi. Nisan ayının ortasında Kocaeli’ye getirip, hafif bir bakımdan geçirdim, aküsünü yeniledim, ön ve arka fren bakımlarını yaptım, o kadar. Artık yakın mesafelerde gündelik kullanıyorum. Lakin egzostun durumu pek iyi değil.
“YBR 125 Egzost Bakımı” okumaya devam etEtiket: Kiraz
YBR125 Yağ Süzgeci Temizliği
Kiraz 2016 model ve artık 22.300 km civarında. Şu zamana kadar hiç bir bakımını aksatmadım, yağ süzgeç filtresi hariç, o henüz temizlik görmedi. Hazır ele almışken buradan paylaşmanın iyi olacağını düşündüm…
“YBR125 Yağ Süzgeci Temizliği” okumaya devam etKuzu Yaylası
Bugün günlerden Kuzu Yaylası. Hava 11-15 derece civarında. Kontağı çevirip yükseklerde nefes almanın tam zamanı. Kiraz’ın örtüsünü kaldırdım, motoru ısıtıp yola koyuldum…
Motosikletlerim ve Ben – III
Bu yazı serisinin ilk iki bölümünde toplam 9 motosikletim ve onlarla yaşadıklarımı anlatmıştım. Nihayet üçüncü ve “şimdilik” son kısıma geldik. Elbette belli olmaz, hevesler, meraklar bitmiyor, belki ileride bir kaç sayfa daha ekleyecek kadar motosiklet değiştirme şansım, ihtiyacım veya imkanım olabilir. Olmayabilir de ve bu kötü birşey değil. Ama kendim için bu hakkımı saklı tutarım.
Şimdi şu beş motosikletimi daha anlatmak istiyorum;
Vespa GTS250ie, 2013
Aprillia Sacarabeo 200, 2014
Yamaha XT660Z Ténéré, 2015
Suzuki Address 110, 2016
2015 Yamaha YBR125 ESD, 2017
İnönü Yaylası
Geçtiğimiz hafta Kiraz’ın (YBR125) yıllık muayenesi vardı, plakadaki “vida deliği” sebebiyle geçememişti. Yeniden plaka hazırlatıp bu sabah Köseköy’deki Tüvtürk istasyonuna gittim, araç Haziran 2021’e kadar geçer notu aldı. Sıkıcı araç muayene işlemleri sonrası şimdi bunu kutlamanın zamanı dedim.
Alaçam
Bir süredir Uludağ’ın göller bölgesini merak ediyorum. Yaz sonunda kuru ve güzel havalarda zaman bulamadığım için bugün hava yağışlı ve sisli de olsa gidebildiğim kadar ilerlerim diyerek sabah 08:15 de yola çıktım.
Pupa Yelken Ama İki Teker – II
İşte İtalya…
Hayattaki İlk idolüm Adriano Celentano’nun memleketidir benim için. İlk kez burada bulunuyorum ve ilginç bir şekilde heyecanlıyım. Çocukluğumdan bu yana İtalyan sanatçıları beğenerek dinlerim. Celentano çocukluğumdan bu yana hana sahnede. Tek kanal siyah-beyaz TRT zamanları, RAI televizyonundan (İtalya’dan Müzik) Rafaella Carra Show yayınlanırdı. Danslar müzik muhteşemdi. Mina’yı, Iva Zanichi’yi hala dinlerim.
Pupa Yelken Ama İki Teker – I
Ortaokul yıllarımda kaptan Sadun Boro‘nun “Pupa Yelken” isimli müthiş kitabını okumuştum. O günden sonra tüm hayatım boyunca “uzakları” merak ettim. Her fırsatta seyahat yapmaya gayret ettim. Nasıl olduğu çok önemli olmadı hiç. Konfor, kısa yollar, hatta güvenlik bile aramadığım dönemler oldu. Hedefim her daim uzaklar oldu. Yağmuruyla, sisiyle, güneşiyle, gecesiyle…
Yağmur, Dolu ve Patriciya Koyu
Hayat da öyle değil mi, ilişkiler mesela.
Kilometreler ilerledikçe beklentiler daha netleşiyor, gerçekler daha iyi görünüyor. Aşılan yollar neticesinde yol arkadaşınız ile paylaşımlarınızın sınırlarını daha iyi anlıyorsunuz. Neticede sevgi ve aşk bir yere kadar. Zaman içinde farklılıkların tolere edilmesi zorlaşıyor.
Orhan Kızıl Ejder ile yollarını ayırdı. Beklenen şarkıydı zaten.
Güle güle CBF150, hoşgeldin CRF250 Rally 🙂
“Yağmur, Dolu ve Patriciya Koyu” okumaya devam etSis Pus Kerpe
Bu sabah Domaniç’e gitmek için saat 07:30 de yola çıktık ancak. Hava raporu sis vermişti ancak Ekihisar’a geldiğimizde neredeyse bulutun içinde gidiyorduk. Haliyle vapurlar çalışmıyordu, bekledik.