Honda CB125F (2021)

Bir süredir yenileneceği bilgisi ile beklenen Honda’nın CB125F motosikleti nihayet yollara çıktı…

Uzun yıllardır imal edilen ve ülkemizde de çok satılan, kimi başlangıç amaçlı, ama çoğunlukla ticari işlerde kullanılan efsanevi CBF150 (Honda Unicorn) Türkiye’de 2017 de satıştan çekildi ve yerine CB125F model isimli yeni bir araç geldi. Bu yeni araç aslına bakarsanız CBF150 nin tam halef-selef konumunda olamadı, zira iki aracın ölçülerinde bir miktar farklılık vardı ve Türkiye’de Honda tutkunları biraz da hayal kırıklığı yaşadılar, özellikle de “konfor” noktasında. Ama yeni emisyon normları ve gelişen teknolojiler gereği bu değişim kaçınılmazdı.

Honda CBF150, 2016 (Orhan Ortaç, Delmece Yaylası, 30 Ekim 2016)

Ticari olarak bakıldığında CB125F’nin tam karşısında Yamaha’nın YBR125’den sonraki temsilcisi YS125 vardı ve tasarımları farklı da olsa güç, ağırlık vs tüm detaylar bire bir aynıydı. İki Japon markası Türkiye’de sektörü uzun yıllar domine ederek günümüze kadar geldiler. Ancak son yıllarda durum değişti.

Honda CB125F, 2018

2019’a geldiğimizde Honda, piyasamızdaki Bajaj, Hero, TVS gibi Hintli rakipleri ile başa çıkmakta zorlandı. En basit bakışla diğerleri arkada disk fren, hatta tek kanallı ABS, digital gösterge panelleri verirken Honda bu aracı hala arkada kampana fren ile satışa devam etmekteydi. Elbette ki yaygın servis ağı, eğitimli teknik personel, satış sonrası destek, yüksek kalite ve ince işçilik detayları gibi konular önemli olsa da, ekonomik zorluklar içinde yaşayan tüketicimiz diğer rakiplerin fiyat avantajından yararlanmayı tercih etti. Haliyle Honda Türkiye CB125F’nin ithalatını da kesti. Ne yazık ki bizler de harika dört renk seçeneği bulunan bu araçtan mahrum kaldık.

Bir de Cub pazarı için anlatacaklarım var, şöyle ki;

Yamaha’nın Crypton S ürününe mukalbil, Honda’nın 1958’den bu yana güncellenerek üretilmekte olan meşhur C serisi var. Tek kelime ile mükemmel bir motosiklet. Bu araç çeşitli ülkelerde çok farklı donanım seçenekleri ile pazara çıkmakta. Tercih edilen donanımlar, satılacak pazarın ekonomik zenginliği ile alakalı tabii ki. Honda Türkiye C125’i (Super Cub) Amerika’daki en üst versiyon donanımlı hali ile ithal etti. Herhangi bir cub müşterisine değil, “butik” ürünleri tüketen kesime hitap etmeyi düşündü. Daha ekonomik donanımlı bir versiyon getirseydi yine de Hint malları ile rekabette zorlanırdı ama en azından Yamaha ile çarpışıp Crypton S’in piyasasına hitap edebilirdi. İşte bunları düşündüğümde CB125F nin neden piyasamızdan çekildiğini anlayabiliyorum. Yapılan bu tercihi markanın kendini nerede görmek istediği noktasında değerlendirmek lazım. An itibarı ile ürün gamındaki araç sayısı ve segmenti bu tespitimi şimdilik destekliyor.

Honda C125 Super Cub

Peki hali hazırda bu durumun oluşmasında başka etkenler yok mu? Olmaz mı… Sınıflandırılması güncel olmayan, kazançlarımıza uygun olmayan ama çok yüksek olan tuhaf vergiler, devamlı değişen döviz kurları… Var da var ne yazık ki. Şimdi gelelim genel bakışla CB125F’ye…

“Temel” bir motosiklet kategorisinde olan bu araç Honda açısından “motosikleti kullanmaya yeni başlayan” genç kullanıcılara markalarını doğru anlatma açısından ayrıca önem taşımakta. Şayet bu “ilk tanışma” müşteriye memnuniyet verdiği takdirde, marka imajının oluşması ve daha üst basamaklardaki araçlara geçiş, yani “müşteri sadakati”nin daha güçlü olacağı biliniyor.

Honda CB125F, 2021

Günümüzde Honda’nın bu ürün gamında “güçlü” var olma çabası 2021’de meyvesini vermiş. Honda’nın İtalya’daki Atessa fabrikasında imal edilmekte olan daha rekabetçi, çağdaş, ince detaylar ile donatılmış yepyeni bir CB125F var karşımızda.

Motor ünitesinden 7 kg, toplamda 11 kg hafifleyen aracın yakıt tüketimi 1.49 Lt/100 km olarak belirtilmekte. Bu da 11 litrelik benzin deposu sayesinde ideal şartlarda 800km lik menzil sağlayabilir olmakta.

Silindiri, krank mili eksenine göre merkezin dışında olup, piston eteği ve gömlek arasındaki sürtünmeyi azaltırken, pistonun kendisi de alttan yağ ile  daha iyi soğutulan motor ünitesi 10.9 Hp (7500 d/dk) güç ve 10.9 Nm (6000d/dk) tork üretmekte.

Valfler, iğneli yataklarla donatılmış makaralı külbütör kolları vasıtasıyla çalışmakta.

Bir diğer yenilik de alternatif akım jeneratörü üzerinde bulunmakta. Hem gereken elektriği üretirken aynı zamanda motorun ilk çalışma işlevini de üstlenen ünite, krank milinin konumunu ayarlamak suretiyle motorun ilk harekete geçmesini kolaylaştıran dekompresyon mekanizması sayesinde az enerji ile sessizce start işlemi gerçekleşmektedir.

Bu anlattığım yenilikler haricinde, aracın diğer teknik detayları için aşağıdaki linkten bilgi alabilirsiniz.

https://www.honda.co.uk/motorcycles/range/125cc/cb125f/overview.html

Merak ettiğim nokta; Honda, yenilenmiş bu harika başlangıç aracını Türk motosiklet tüketicisinin beğenisine sunacak mı? Şahsen test edebileceğim günü heyecanla beklemekteyim.

Ertuğrul Ortaç
16 Haziran 2021

%d blogcu bunu beğendi: