Bazen gecikmiş ziyaretler yaparız. Aniden oluverir. Bir süredir amcamı ve ailesini Karasu’daki evlerinde ziyaret etmek istiyordum, Kışları geçirdikleri Değirmendere’deki evlerine defalarca gitmeme rağmen buraya gelme fırsatım olmamıştı, kısmet bu hafta sonunda oldu.
Havanın güzelliği İstanbul’dan kaçınca fark ediliyor. Nedense herşey gözüme daha hoş görünüyor.
Melen
Vespa GTS 250ie
Karasu için en tercih edebileceğim yol elbette Şile-Ağva-Kandıra-Kerpe üzeriydi. Bayrama denk geldiği için aşırı yoğun kalabalıkta ilerlemek çok sevimsiz ancak Ağva’dan sonra yol biraz sakinleşti. Buradan her geçişimde Melen ağzında mutlaka durur, köprüden etrafı seyrederim.
Özgür’ün hediye ettiği beyaz 30 Lt Kappa sosis çanta Vespa’ya tam oldu. Kısa yolculuklar için ideal.
Opel Corsa 1.4
Bu Opel Corsa’yı amcam yıllardır kullanmakta, eskimek bilmiyor. 90’lı yıllarda bir Opel servisinde bilgi işlem konusunda çalışmıştım, orada mekanik ustalarının Corsa için “Opel’in yüzakı” deyimi boşuna değilmiş.
Alişan Ortaç
Amca oğlu mangal için hazırlık yapıyor. Mutfak ve yemek konularında marifetlidir, o gün çok emek harcadı.
Gece harika bir uyku sonrasında sabah erken saatlerde yürüyüşe çıktım. Vespa’nın örtüsü gecenin ne kadar rutubetli geçtiğini gösteriyordu. Mis gibi kokan toprak da elbette.
Kaktüsler
Zemin kumlu bir yapıda, yumuşak. Bu bölgede çok kaktüs var. Neredeyse sahile kadar görebilirsiniz.
Asmalar kızarmaya başlamış
Nilüferler
Kısa da olsa güzeldi ziyaret. Anılarımda hoş bir akşamüzeri ışığı, keyifli sohbetler ile hatırlayacağım.
Ertuğrul Ortaç
8 Ağustos 2013