Yeni yıla yolda başlayalım, yılı yolda yaşayalım dedik.
Elbette ertesi gün mesaide olmamız gerek, haliyle uzaklara gidemedik. Haftalardır yılın son çeğreği ve yıl sonu çalışmaları nedeniyle yoğun bir baskı ve tempo altında geçti günler. En nihayet işte 1 Ocak. Yolda olmayı istemekten daha doğal ne olabilir ki?
Sabahın erken saatinde kontakları çevirdik.Hiç plan yapmadan öncelikle Eskihisar vapur iskelesi. Neden bilinmez, sanki yol yapasamız mı var, Hem ben hem Özgür çok hızlı geldik İskeleye. Tam da yol havası ama alçaktan uçmacasına. Neyse ki sağlımen buluştuk orada.
İlk durak Gemlik de çorba molası. Soğuğunda etkisiyle 2 kase içildi bol sarımsaklı işkembeler:)
Narlı köyü, Gemlik ile Armutlu arasındadır ve orada kendimi daima iyi hissederim. Ne zaman geçsem kısa veya uzun bir mola veririm. Sahildeki çay bahçesinde kış güneşine karşı otururken bir yandan nefis deniz kokusunu içimize çekip çaylarımızı yudumladık.
Çay molası sonrasında tırmanışa geçtik. Her ne kadar viajlar ve hava nefis olsa da yine de küçük su birikintilerinin buzlu olduğu gözden kaçmıyor. O sebeple hızımızı azaltmak zorunda kalıyoruz.
Nihayetinde Delmece yaylasına ulaşıyoruz. Hava hem sisli, hem açık. Soğuk, ama üşütmüyor. Uyuyasımız var, yol gerek bize. Asfalt aksın altımızdan. Tarifi zor. İşte öyle.
Delmece’den Çınarcık’a doğru inerken yüzey kuzeye cephe olduğundan hemen ısı düşüyor. Yer yer sis çok arttı. Zaman zaman çok yavaş bir şekilde ilerledik, zaman zaman durup etrafı seyrettip, tertemiz hava ile ciğerlerimizi doldurduk. Sessizliği dinlemek ayrı zevk.
Yoldan aşan akarsu içilesi temizlikte, soğuk, hayat dolu. Adeta onunla birlikte akıp gitmek istiyor insan. Zemin de yer yer buzlanma olmakla beraber kenarlardaki yosunlu tabakalara da dikkat etmek gerekiyor.
BMW R1100 GS, F650 GS
Ayna’dan
Ertuğrul Ortaç – Özgür Daldaban
1 Ocak 2013