Bir süredir hafif Enduro veya Rally-Enduro bir motosiklet arayışı içindeyim. Ne Ténéré 660 kadar büyük, ne de gündelik yakın mesafelerde kullandığım YBR 125 kadar küçük, ikisinin arasında ölçülere sahip bir araç. Mesela 250-400cc bandında.
Peki niçin?
Aslında bu konuda ısrar benden çıkıyor. Hatta Özgür ile anlaşamadığımız noktalar da var, lakin çok dile getirmese de o da bazı gereklilikler görmekte.
Öncelikle gezi kültürümüz değişiyor. Gitmek istediğimiz yerler, rotalar eskisinden biraz farklı.
Temelde hafiflik önemli kriter. Gereksiz yükseklik istemiyoruz. Çünkü yeryüzünde yolu olmayan yer neredeyse kalmadı. Dünyamız, 20 yıl öncesinden çok farklı artık.
Motosikleti gezi amaçlı bir enstruman olarak kullanmaya devam edeceksek, ihtiyaçlarımız doğrultusunda onun şeklini, hacmini, tarzını, hatta kullanmakta olduğumuz aksesuarları da revize etmemiz gerekiyor.
İşte sorun burada başlıyor.
Uzun yıllardır bu amaca uygun olabilecek ürün gamı, Türkiye’deki mevcut vergi sisteminden dolayı ne yazık ki çok dar. Motosiklet sektörü de yüksek hacimli motosiklet kullanıcılarını hedefleyip onlar üzerinden para kazanmaya, ayakta kalmaya çalışmakta.

Son zamanlarda Honda’nın CRF250 Rally’si ve Hero’nun XPulse 200’ü ilgimi çekiyor. Rally hakkında yeterince bilgi ve tecrübe sahibiyim, beğeniyorum, ama tam istediğimiz gibi değil.
XPulse 200’ü ilk önce Youtube’da Erkin Yeşil’in “Deneme Tahtası” kanalından fark ettim. (Sevdiğim bir kanaldır, özellikle detaylı gezi videolarını izlemenizi tavsiye ederim). Sonrasında diğer yerli ve yabancı içerik üreticilerinin anlattıklarını izledikten sonra aracın teknik yapısı ve kullanım şartları hakkında kafamda bir imaj oluştu. Bir kaç gün önce Özgür’e bahsetmiştim ancak o genel kabul görmüş büyük markaların haricindeki ürünlere temkinli yaklaşır, hatta yaklaşmaz.

Önder Motor Kısıklı’dan test makinesi rica ettim, hemen yardımcı oldular. Sonrasında Özgür ile Anadolu Hisarı’nda buluştuk. Makineyi önce ona verdim ve onun Mavi’sine de ben bindim, sahilden Anadolu Kavağı’na kadar boğaz trafiğinde sürdük. Beykoz’dan sonraki virajlı dik rampalarda 3. vites 3000-4000 devir bandında (çok vites değiştirmeden) kesintisiz akıcı tırmanış gerçekleştirdi. Yarım saatlik sahil molası ardından dönüşte de aracı ben sürdüm.
200cc hava soğutmalı motorun alt devirlerdeki başarılı tork dağılımı, kolay ölçeklenebilen ve iyi çalışan frenler (önde ABS), enduro özelliklerinin yanında bir “standart” motosiklet kullanma tadını yaşatan süspansiyon ve şasi özellikleri bizi etkiledi.

Araç şehir içi sürüşe çok uygun. Hafif enduro şartları ve uzun yola da gidilebileceğini hissetik, ancak bunu test edemedik. Şunu da ilave etmem doğru olacak; Özgür ve ben, hem büyük makineler hem de küçüklerle çok uzun yolculuklar gerçekletirdiğimiz için, aslında pek çok motosiklet ile yolda olabiliriz, biz buna alışkınız. O sebeple “uzun yol” biraz da sürücüye bağlı bir konu. Bizce gidilir…
Fabrikadan Metzeler Enduro Sahara 3 lastikle geliyor. Geçmişte BMW F650GS Dakar‘ın standart lastiğiydi bu. Yani motosikleti bayiden satın alınca doğruca lastikçiye gitmiyorsunuz. Kontağı çevirip yola çıkıyorsunuz.
Gidonu ve tutma açısı güzel.

XPulse 200 üzerinde gereksiz girintili çıkıntılı yüzeyler çizgiler yok. Akıcı, yalın hatlara sahip. Yuvarlak farlı, arkada port bagajı da üzerinde.
Mesela basit bir detay; “menteşeli benzin kapağı” var. Bunu yazıyorum, çünkü 700-750cc popüler bazı Japonlarda yok mesela. Üstelik niye yok diye sorarsanız açıklamaları da var. Yersen!
Bir aplikasyon yazılım ve “bluetooth” vasıtasıyla cebinizdeki telefon ile bağlantı kurabiliyorsunuz. Üzerindeki “yok yok” ekranı sayesinde navigasyon imkanını telefonu cebinizden çıkartmadan kullanabiliyor, veya gelen çağrıları görebiliyorsunuz. Çağdaş, hoş detaylar.
Yeterli kalınlıkta bir kartel koruma ve yan yatırmalara karşı motor koruma demiri mevcut. Motoru titremiyor, yakıt menzili uzun. Tüketimin 2-2,5 lt/100km civarı olduğu kullanıcı yorumlarından anlaşılıyor.
Ve de 5 yıl / 50.000 km garantili !
Nesi eksik dersek, ABS ünitesi arka tekeri de kapsasaydı tadından yenmez olurdu.
Aracın detaylı teknik bilgilerini burada yazmaktan ziyade, bize yaşattığı sürüş dinamiklerini ve rakiplerine göre gözümüze çarpan farkları paylaştık, yazının sonundaki linklerden daha etraflıca bilgiye ulaşabilirsiniz.

Hindistan’da motosiklet gündelik hayatın içinde önemli bir araç, hemen herkes kullanmakta ve araçlarına tutkuyla bağlanıyorlar.
Hero, Honda teknolojisi ile uzun yıllar birlikte imalat yapmış, sonrasında ayrılıp yoluna devam eden bir Hint firması. Belki de ilk başlarda yeterli olan, sonrasında kazanılan pazar payı nedeni ile daha fazlası talep edilen teknoloji transferi, yaşanan engeller, vs… Ticari detaylar bunlar, takılmıyorum.
Hindistan’da bildiğim motosiklet markaları Royal Enfield, Bajaj, TVS, Hero, Jawa. Bunlardan bazıları BMW, KTM gibi Avrupalı önemli firmaların kimi modellerini de üretmekteler. Kendi ürünlerinin yapısı Japon veya Avrupalı imalatçılardan biraz farklıdır. En küçük ürünleri bile göründüğünden daha ağır şartalara uygundur. Son yıllarda üretilen modeller genel tasarım anlamında daha tutucu, daha klasik detaylar içermekte. Yani, “motosiklet” gibi motosikletler. Bunun yanında cesurca yeni teknolojik unsurları da üzerlerinde barındırmaktalar. Isıracak gibi bakan, gece görünce korkacağınız tipleri yok.

Hero XPulse 200’ü Özgür ile test ederken, ihtiyaç duyduğumuz detayların önemli bir kısmının bu araçta bulunduğunu fark ettik. Güzel bir ürün, sektörde hak ettiği yere ulaşmasını dileriz. Burada asıl iş temsilci firmaya kalıyor. Bizce başarının anahtarı; yedek parça desteği, satış sonrası hizmetler ve tabii ki rekabetçi fiyatlar. Gerisini Türk motosiklet tüketicisi getirecektir.
Bugün Türkiye motosiklet piyasasına yeni girmiş Hero XPulse 200’ü keyifle inceleme fırsatı bulduk ve sevdik onu. Önder Motor Kısklı ekibine de buradan teşekkür ederiz. Belki de en güzel yanı nefis bir Eylül havasında bunu yaşamaktı.
Yolda olun, sevgiyle kalın.
Ertuğrul Ortaç – Özgür Daldaban
9 Eylül 2020
Bilgi;
https://www.heromotor.com.tr/%C3%BCr%C3%BCnler/motosikletler/26/x-pulse-200/