Geçmişte Sansarak’dan bir kaç kez denedik, Adapazarı istikametine yolumuzu bulamadık. Yağış, mevsim, zamanlama vs bir türlü denk getiremedik. E haliyle aşmadığımız yol bize şehir efsanesi oldu. İşte bugün o efsaneyi gömmeye niyetliyiz.
Yolu tersten çizdik; İzmit Kartepe’den başlayıp çıkıp, Sansarak üzerinden İznik’e varacağız.
Rota çalışması yaparken sevgili Serkan Söğüt’ün (rüzgarınizinde.com) teker izlerinden de faydalandık. Buradan o güzel insana selam olsun 🙂
Yol dışı sürüşte enduroların hakkını vermeye çalışacağız. Güzergahımızı Kartepe-Yuvacık ve Yuvacık-Sansarak olarak iki etapa böldük.
Buluşma noktamız Eskihisar arabalı vapur iskelesi oldu.
Topçulara geçip Gölcük istikametine saptık ve İzmit’den Kartepe sapağına ulaştık. Sabah erken yola çıktığımız için trafik yok denecek kadar azdı, rahat ulaştık.
Kartepe’den Adapazarı istikametine bakış
Kartepe kayak merkezine doğru tırmanışta manzarayı seyredebilmek için birkaç mola verdik. Tırmandıkça hava temizlendi, uzaklar görünmeye başladı. Kimi yerde Adapazarı, Sapanca Gölü, İzmit ve Körfez’i panoramik görebildik.
Kahvaltı molası
Rampayı çıkarken yol boyunca kahvaltı ve yemek için çeşitli mekanlar bulunmakta, 41 ve 34 plaka araçlar ile doluydu. Bir hayli yukarıda tenhalaşınca manzaraya kapalı bir mekanda kahvaltı molası verdik.
Buraya kadar sorunsuz ilerledik. Yol şimdi başlıyordu. Kartepe zirvesine yakın bir yerden Kırıntı istikametine doğru saptık.
Kent içinde çamurdan nefret ederiz ama burada iş değişiyor.
Orman içi uzun bir sürüş oldu. Yukarıdaki fotoğrafta görünen yüzey zaman zaman yerini çamur ve büyük taşlara bıraktı, özellikle dik tırmanışlı toprak yüzeyler zorlayıcı ve yorucu oldu.
İstanbul’da yaşamaktayız, oksijen ve sakinlik bize haram. Temiz havayı ciğerlerimize nefesimiz yettiğince çektik, sessizliği dinledik.
Defalarca kaybolmamıza rağmen Yuvacık barajı kıyısına ulaştık. Baraj suyu bir hayli azalmış.
Yuvacık’da bir çay molası vermek istedik ancak tüm tesisler pazar günü nedeni ile aşırı kalabalıktı. Maalesef yolun ikinci etabına dinlenme fırsatı bulamadan devam etmek zorunda kaldık. Genelde yanımızda kahve taşırız, bugün atladık ve çok da ihtiyacımız oldu.
Orhan Ortaç
İçimizde en rahat sürüşü Orhan gerçekleştirdi. 250cc ve 160 kg lık bir enduro bu yollara en uygun olanıydı. Süspansiyonu da Tenere’den ve GS’den daha konforluydu. İçimizde etrafı seyrederek keyfini çıkaran oydu.
Özgür Daldaban
F650 GS, burada tahmin ettiğimizden daha başarılıydı. Yere yakın olmasından dolayı bir miktar tedirgin olduk. Çamurda biraz sorun olsada, taşlı bölgelerde Özgür yılların tecrübesi ile aracının altını vurmadan ilerledi.
Bendeniz ve Çekirge
Tenere adeta iki tekerli dozer. Yolun onun için pek önemi yok, ilerliyor. 16500 km boyunca kullandığım Metzeler Tourance lastikler hala çamur ve kırıcı yüzeyli taşlı bölgelerde iyi iş çıkarmakta.
Sansarak’ın geniş otlakları seyretmek ayrı keyif.
BMW F650 GS
Elbette hemen her turumuz İznik Yeşilcamii avlusundaki çay bahçesinde biter. Yukarıdaki fotoğraf gün batımında bahçedeki havuzdan.
“Sansarak’dan Adapazarı’na yol gidiyormuşşş” 🙂 duyumları ile yıllardır merak ettiğimiz bir yolu yaşama fırsatı oldu. Bir efsaneyi gömdük.
Sevgiyle kalın, yolda olun.
Ertuğrul Ortaç
6 Aralık 2017
Not:
Rota hakkında daha detaylı bilgiyi aşağıdaki linkten görebilirsiniz;
https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=21337624&measures=on&title=off&near=on&images=on&maptype=S