Bugün hem Orhan tecrübe kazansın, hem de temiz hava koklayalım, uzakları görelim diye çıktk yola. Hava muhalefeti bu sene tüm Türkiye’de sert geçiyor, Bolu, Taraklı, Göynük, veya Domaniç, Bilecik, Kütahya bölelerine günü birlik inemiyoruz. Haliyle en yakın nefes alınacak ortam Orhangazi diye düşündük.
Orhan, yaklaşık 1.700 km oldu yola düşeli. Malum, uzun yılların bilişimcisi, günün sonunda bize benzedi. Gerçeği gördü ve kabullendi. Artık o da yolda 🙂
Eskihisar – Topçular vapurunda
Bu sefer İznik’e gölün her zaman geçmediğimiz Sölöz tarafından ilerleyelim dedik. İlk başta Orhangazi’den çıkmadan sahilde bulunan İskele ve etrafındaki piknik alanına uğradık.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Burulaş ve Budo işletmelerinin elbirliği ile hazırlanan iskele Orhangazi – İznik arasında çalışmakta. Etrafındaki kara yoluna kısa ve keyifli bir alternatif sunmakta. Daha sıcak bir havada mutlaka binip görmeli diye düşündük.
Piknik alanı
Honda CBF 150, 2016 (Kızıl Ejder)
Yamaha YBR 125, 2008 (Maviş)
Yamaha YBR 125 ESD, 2016 (Kiraz)
Sölöz
Orhangazi, geçmişi M.Ö. 5400 yıllarına dayanmaktadır. IIıpınar höyüğü kazılarında Anadolu’nun en eski yerleşimine ait bir köy bulunmuştur. Geçmişinde Bitinyalılar, Romalılar, Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasından sonra Bizans, Anadolu Selçuklu Devleti Devleti hüküm sürmüşlerdir.
Sölöz, yeni Sölöz, birbirine çok yakındır. Yeni Sölöz Katırlı Dağları eteklerinde kuruludur ve Sölöz’e arası yaklaşık 3 km dir.
Sölöz
Köyün kuruluşu büyük ihtimalle 19. yy başlarıdır. Ermeniler tarafından kurulmuş olmasına rağmen, 1822 yılında meydana gelen Mara isyanı sırasında getirilen Rumlar tarafından kurulduğunu söylemektedir. Ancak daha önceki kayıtlarda bir Sölöz adı geçmektedir. O yıllara ait kayıtlara göre 19. yy a kadar Samanlı Dağları’nda gezen kalabalık bir Ermeni göçerlerinden de bahsetmektedir.
Kurtuluş savaşı sonrasında Ermeniler köyü terk edince, 1924 yılında Yunanistan’ın Drama Kazasının “Pepeleş” köyünden gelen Pomak ve Vodina’nın “Lipor” köyünden göçmenler yerleştirilmiştir.
Orhangazi’den yıllardır geçeriz. Genelde ya Bursa’ya gidişte, veya İznik’e sapınca geçiş noktası olarak görürüz. Ancak bu bölge tarihi çok zengin. Orhangazi ve Sölöz, başlı başına gezi olarak düşünülesi gerekiyor. Bunu da planlamak gerek.
Abdulvahap Sancaktari tepesi
Yeşil camii avlusunda çay molası esnasında emekli bir öğretmen beyin tavsiyesi üzerine “Bayraklı Tepesi olarak bilinen ve Abdulvahap Sancaktari’nin türbesinin de bulunduğu harika manzaralı bir tepeye tırmandık.
8. y.y. da yaşadığı sanılan, 717 – 740 yıllarında Anadolu’ya gelen İslâm ordularının İznik’i fethi sırasında Sancaktar olan Abdulvahap Sancaktari, fetih sırasında şehit düşmüştür. Türkler, İznik alınınca bu şehit sancaktar için şehrin doğusunda , İznik’e ve göle egemen tepe üzerinde bir mezar yapılmıştır.
Havanın soğukluğundan ve yol telaşından dolayı mekanı inceleme fırsatımız olmadı ancak burayı da Sölöz gibi not aldık, ayrıca ve özel olarak keşfe geleceğiz.
Özgür Daldaban
Günün en güzel ışığı
Uzaklardaki üstü karlı dağlar, insanın uçası geliyor.
Arıza yok. Can sıkıntısı işte. Biraz da böyle ilerlemek istedi.
Rüzgarın şiddeti ve havanın temizliği unutulacak gibi değil.
Sansarak Yolu
Tepe den inince Yalova – Pendik vapuruna daha vakit vardı, biraz daha dolaşalım dedik ve Sansarak’a doğru zeytin ağaçlarının içinden biraz tırmanalım dedik. Sakindir buralar. Tertemiz bahçelerin yanında dura kalka ilerledik.
Zeytin ağaçlarının kendine has yeşili, rüzgarla beraber tadına doyumsuz renk ziyafeti yaşatıyor.
Gün bitiyor.
Orhan Ortaç – Özgür Daldaban – Ertuğrul Ortaç
17 Ocak 2017