Yolarsızları

26 Haziran 2009, Cuma

Öncelikle sadece bir hafta sonu olsun, fazla uzamayalım dedik, Ayvalık’ta hafta sonu kamp kaçamağı yapmaya karar verdik. Kısa bir hazırlanmadan sonra Cuma akşam üzeri saat 17:00 de Maltepe’den yola koyulduk. İlk durak elbette ki Eskihisar-Topçular arabalı vapuru olacaktı.

“Yolarsızları” okumaya devam et

Büyük Ağrı I

Ağrı Dağı Tırmanışı

Yine yoldayız, yine uzaklara gidiyoruz, Ağrı’ya üstelik. Benim için yıllardır yüksekleri temsil eden, vücudumun sınırlarını biraz daha zorlayacak olan, o dev dağ. Ağrı. Öyle büyük ki, yanında bir kocaman dağ daha var, onun da adı Küçük Ağrı. Hayalim, yukarıdan aşağı bakabilmek, uçan yırtıcıları aşağıda görebilmek.

“Büyük Ağrı I” okumaya devam et

Geçmediğimiz Yollar

Şuraya da gideyim, burayı da göreyim değildi amacım. Yakınlarından geçtiğimiz, sapmaya üşendiğimiz birkaç yer ve kullanmayı hiç düşünmeyeceğimiz, ama gerçekte var olan, kimileri tarafından kullanılan yollardan geçmekti. Uzun zamandır o yolları ve etrafını merak ediyordum. Sağdan soldan duymuştum, tabelalarını görmüştüm. Bir kısmı haritalarımda da yoktu üstelik.

“Geçmediğimiz Yollar” okumaya devam et

Anadolu, Dört Nala…

Otoyol devriyesi yine yollardaydı arkadaşlar. Bu kez ekip bendeniz ve sevgili dostum Hikmet Kuru. Araçlarımız Kawasaki KLR 650 ve Aprillia ETV 1000 Caponord. Esasen bu onun gezisi. Ben sonradan katılıyorum. Nasıl mı? Hikmet’in ortağı olduğu Ladox firmasının bayi toplantılar için İzmir, Antalya, Konya ve Ankara’ya gitmesi gerekiyor. Bu yolculuğu motosiklet ile yapmak istiyor ve uzun zamandır birlikte yol yapma isteğimiz nedeni ile beni de davet ediyor. Kısa sürede gerekli hazırlıkları yapıyoruz.

“Anadolu, Dört Nala…” okumaya devam et

Doğu Karadeniz ve Kaçgar Dağı Seyahati ve de Öncesi

Motorlusundan İki Teker…

1989 yılında bisikletle gerçekleştirdiğim ilk Erdek seyahati esnasında zincirim kopmuştu. Aslında bu beklenen bir şeydi. Çünkü bisikletimi Kadıköy’de Özen Bisiklet’ten sadece eski bir Peugeot kadrosu olarak satın alıp, zaman içinde peyder pey donatarak oluşturmuştum. O yıllarda Türkiye’de bisiklet sektörü bugünlerdeki gibi gelişmiş değildi. Pek çok parçayı “uydurarak” monte etmiştim. Genelde de Hindistan menşeli parçalar bulunabiliyordu.

“Doğu Karadeniz ve Kaçgar Dağı Seyahati ve de Öncesi” okumaya devam et